19 Eylül 2012 Çarşamba

TİGELLA

Annemin memleketi dolayısı ile hamur işi ile yuvarlanarak büyüdük desem yalan olmaz... Her çeşidini tattırmıştır canım annem sağolsun bize... Özellikle kahvaltı sofralarında sıcacık çay eşliğinde annemin elinden çıkan lezzetler ayrı bir güzel olurdu...

Kahvaltıda yapacak değişik birşeyler ararken geçen yıl bilgisayarıma kaydetmiş olduğum bir tarif buldum... Adı tigella... İtalyan mutfağındanmış kendisi... Baktım şöyle bir  görüntüsüne, aa aynı bizim bazlama dedim ama tek lokmalık olması beni daha da cezbettiği için hemen sıvadım kolları... Bu güzel tarifi http://sutumesarellemekarisma.blogspot.com arkadaşımda gördüm, kendisine teşekkür ediyorum... 

Haftasonu kahvaltılarınız için ideal, sıcacık bir hamur işi... Yakın zamanda kepek unu ile de yapmak istiyorum... 

MALZEMELER
1 kahve fincanı süt
1 kahve fincanı su 
Yarım çay kaşığı tuz
Yarım çay kaşığı şeker
2 su bardağı un 
1 çay kaşığı kuru maya

YAPILIŞI
Malzemeleri liste sırasına göre kabımıza alıp yoğuralım... Yarım saat dinlendirdikten sonra hamurumuzu açıp bir kase yardımıyla ya da bardak kullanarak şekil verelim... Şekil verdikten sonra da 15 dakika daha dinlendirelim... Son olarak yağsız teflon tavada önlü arkalı birkaç dakika pişirelim...

Üzerine mis gibi tereyağ ya da reçel eşliğinde eşsiz bir kahvaltı için servise hazır...

Afiyet olsun...




Mevsim Değişti...

Evet, mevsim değişti ben anca gelebildim bloguma... Çok uzun oldu biliyorum fakat sağlık sorunları, bilgisayarımdaki birtakım arızlar sonucu uzak kaldım blogumdan... İnşallah bir daha bu kadar uzun ayrı kalmak zorunda kalmam...
Uzun zamandır blogla ilgili köklü değişimler var aklımda bakalım umarım hayata geçirebilirim. Sadece yemek tarifinden ibaret olmayan bir günce olsun istiyorum diyordum hep bu defa olacak inşallah... Böyle diyorum demesine ama elimde de birikmiş tarifler var. Bir yerden başlamak lazım değil mi?

22 Mayıs 2012 Salı

PAYIMA DÜŞEN :)

Bütün akşam yaprak sarması sardım, ders çalıştım derken epey yoruldum. Ve sanırım bunu fazlasıyla hakettim. İşte payıma düşen diyorum ve bu akşamlık postlarımı bitiriyorum...


TİRAMİSU

Tiramisunun memleketi İtalya,  kelime anlamı ise '' kaldır beni'' imiş. 
Yeni evli olunca insan sürekli eşine yeni tatlar tattırmak ve onayını almak istiyor sanırım. Bir de gurbette olunca yaptıklarımı sadece onun tadacağını düşünürsek elimde tabakla onay almak için peşinden dolanıyorum diyebilirim :) Yine öyle bir anımda mutfağa girdim ve yine ilk kez denediğim bir tatlı denedim. Kedi dili ile yapılıyormuş aslı ama ben hazır pastaban kullandım, bir dahaki sefere inşallah kedi dili ile deneyeceğim. 
Daha önce ev yapımı tiramisu yedim mi hatırlamıyorum ama kendi yaptığımdan yola çıkarak şunu söyleyebirim ki kesinlikle hazırlarından daha hafif oluyor. Niye bilmiyorum ama kalori açısından da diğer tatlılara göre pek bir masum buldum kendisini. Abartmadığımız sürece birşey yapacağını zannetmiyorum. :)

Tarifi Portakal Ağacı'ından aldım fakat muhallebisi epey arttı bu yüzden azaltarak veriyorum malzemeleri.

MALZEMELER
1 hazır pastaban
1 adet 3'ü 1 arada nescafe (ben fındıklı tercih ettim)
1 su bardağı sıcak su
Kakao

Kreması İçin:
2 su bardağı süt
1 yumurta
1 paket (200 gr) labne peyniri
2 kahve fincanı un
2 kahve fincanı şeker

YAPILIŞI
İlk olarak kremasını hazırladım. Tüm malzemeyi tencerede mikser yardımı karıştırdıktan sonra ateşe aldım, sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına geldikten sonra ocaktan aldım. Biraz soğuduktan sonra içine labne peynirini ekleyip mikserle çırptım. 
Diğer yandan pastabanın alt kısmını 1 bardak sıcak su ve nescafe ile hazırladığım karışım ile kuru yer kalmayacak şekilde ıslattım. Kremanın yarısını ilk kata döktüm. Pastabanın üst katını da kremanın üzerine koyup ıslattım nescafe ile. Kalan kremayla pastabanın yanları da dahil olmak üzere her yerini kapladım. Çay süzgecine kakao koyup pastamın üstüne serptim. Buzdolabına alıp 1 gece beklettim. 

Afiyet olsun...

HAŞHAŞLI KATMER

Bugün sabah kahvaltıda değişik birşeyler yapmak istedim ve yine anneciğimin özlediğim lezzetlerinden birini denedim. Sebeb-i Saadetim memnun kaldığına göre sanırım başardım da :) Sabahın yedisinde uyandım, hamuru yoğurdum :) O kadar heves ettim yani. 
Haşhaş ezmesini pek seviyorum. Eskiden yani evlenmeden önce hemen hemen her pazar kardeşim fırından sıcacık haşhaşlı çörek alırdı çiçek ekmek gibi. Bayılırdık onu yemeye, özellikle yanında siyah zeytin, beyaz peynir ve çay üçlüsüyle mükemmel olurdu. Biraz da o günleri anmak adına yaptım galiba. Özledim kardeşimi.Neyse duygusala bağlanmadan tarife geçeyim, ağlayabilirim :(

MALZEMELER 
(Ortalama 15 adet beze çıkıyor)
1 kilo un
1 tatlı kaşığı tuz
Ilık su 

İç Harcı İçin:
Haşhaş ezmesi
Aynı oranda sıvıyağ

YAPILIŞI
Un, su ve tuz ile ne çok sert ne de yumuşak olacak şekile hamuru yoğurdum. Birkaç saat dinlendirdim. Hamuru eşit bezelere böldüm. Bol un ile kucak büyüklüğünde merdane yardımı ile hamuru açtım. Bir kasede haşhaş ve sıvıyağı homojen bir karışım elde edene kadar karıştırdım. Elde ettiğim bu karışımdan hamurun üzerine 2-3 yemek kaşığı kadar döküp heryerini kapladım. Tıpkı gül böreği yapar gibi hamuru önce rulo şeklinde katlayıp ardından doladım. Üzerine yine bolca un döküp tabak büyüklüğüne ulaşıncaya dek merdaneyle hamuru tekrar açtım. Yağsız teflon tavada önlü arkalı pişirdim.Biraz aşamalı gibi gözükse de yediğinizde yorgunluğunuz gidecektir tabi kalorisini düşünmezseniz :)

Afiyet olsun...



BROWNİ KURABİYE



Kurabiyelerle pek aram yoktur benim. Genellikle nişastalı olanları severim. Un kurabiyesi tadına olanları. Çocukluğumda babam  kuru pasta aldığında kendi tabağıma koyarken mutlaka tuzlularını seçerdim. Fakat taa Manisa'dan tatlı mı tatlı bir arkadaşım beni öyle bir kurabiye ile tanıştırdı ki yememek de sevmemek de pek mümkün değil.Çok direndim aslında yapmamak için ama o muhteşem görüntüye ve kakaoya daha fazla dayanamayıp denedim. Aman Allah'ım o nasıl bir tat öyle. Hani reklamlarda yiyen kendinden geçiyor ya bir çikolatayı hıh işte bunu yiyince de aynı hissiyat oluşuyor insanda.Islak yapısı ile çatalla yenme yönünden de diğer kurabiyelerden ayrılıyor.  Elif arkadaşıma beni böyle bir lezzetle tanıştırdığı için teşekkür ediyorum. 

MALZEMELER
 1 paket oda sıcaklığında margarin
2 yumurta
1 çay bardağı sıvıyağ
2 kahve fincanı toz şeker
8-9 yemek kaşığı kakao
1 paket vanilya
1 paket kabartma tozu
Aldığı kadar un

Şerbeti İçin:
1 su bardağı süt
1 su bardağı toz şeker


YAPILIŞI
Tüm malzemeyi yoğurarak yumuşak bir hamur elde edin. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlak şekil verin. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine alarak önceden ısıtılmış fırında 170 derecede kurabiyeler çatlayana kadar pişirin.  Pişirme süresi fırına göre değişecektir, benim fırınım 15 dakika civarında pişirdi. Kurabiyeler fırında pişirken şerbeti hazırlayın. Derin bir kapta 1 bardak süt ile 1 bardak şekeri çırpma teli ile karıştarak şekerin erimesini sağlayın. Şerbet kesinlikle pişmeyecek. Fırından çıkan kurabiyeleri soğuk olarak hazırladığınız şerbete atın çatalla birkaç kere ters düz edip borcama dizin. Şerbetiniz kalırsa ki kalıyor kurabiyelerin üzerine dökebilirsiniz.

Kartanesi Önerisi: Kurabiyeleri şerbetin içinde çok tutarsanız dağılma riski var fakat ben yine de biraz daha ıslak istiyorum diyorsanız birkaç kez yerine çatalla 4-5 kez çevirirseniz yeterince ıslak bir kıvam elde etmiş olursunuz. Ben oda sıcaklığına geldikten sonra üzerini streç film ile kapatıp buzdolabına alıyorum. Özellikle ertesi gün harika bir kıvama kavuşuyor.

Afiyet olsun...


15 Mayıs 2012 Salı

ÜÇ RENKLİ BÖREK


Hemen hemen hepimizin ''of bugün ne pişireceğim '' dediğimiz anlar oluyordur. Ben de öyle bir günümde acaba akşama ne pişirsem diye marketteki yiyecekleri süzgeçimden geçirirken gözüm yufkalara takıldı, aldım geldim eve. Dolapta biraz havuç, biraz kıyma, biraz da ıspanak vardı. Bunlara dördüncü renk olarak patatesi de ekleyince bu börek çıktı ortaya. 

İnternetteki tarifleri inceledikten sonra kendi özgün tarifimi oluşturmaya karar verdim, kimi sitede içinde pastırma vardı, kiminde yufka aralarına sadece yağ sürülüyordu. Ben pastırma yerine kıyma kullandım, aralarına sürmek için ise bütün böreklerime sürdüğüm harcı hazırladım.

Eşimden de benden de tam not aldı bu tatlı börekler. Yanında buz gibi soğuk ayranla harika gidiyor. Gelelim tarife...

MALZEMELER

5 adet yufka
200 gr kıyma
1 bağ ıspanak
4 havuç
3 patates

Börek sosu için

Göz kararı yoğurt, sıvıyağ, 2 yumurta, süt

YAPILIŞI

Ön hazırlık olarak sadece kıymayı kavurdum, diğer malzemeleri çiğden koydum.

İlk yufkamızı masamızın üstüne açalım, arasına hazırladığımız sostan sürüp fırçayla her yerine dağıtalım. İkinci yufkamızı da serip aynı işlemi tekrarlayalım. Rendelediğimiz patatesi bu kata eşit miktarda dağıtalım. Üçüncü yufkamızı serip sostan sürdükten sonra rendelediğimiz havucumuzu serpiyoruz. Dördüncü kata ıspanak ve son kata da kıymamızı dağıtıyoruz. Hazırladığımız yufkaları rulo şeklinde sarıp tepsiye sığması için ortadan ikiye kesiyoruz. Kalan sosumuzu böreğimizin üstüne ve yanlarına yedirdikten sonra çörek otu serpip önceden ısıtılmış ortalama 175 derecelik fırında kızarıncaya kadar pişiriyoruz... 

Afiyet olsun...


HAŞHAŞ MANTOLU PARMAK TATLISI





Memlekete gittiğimizde E. annemden öğrendim bu tarifi. İnternetten arattım henüz eşine benzerine rastlamadım, dolayısıyla tarif tamamen orjinal diyebilirim. Normalde tatlı yapıldıktan sonra irmiğe bulanıyormuş fakat E. annem sevdasından ve kıtırlığından ötürü haşhaşa bulamayı uygun görmüş çok da iyi yapmış. Hem görselliği ile hem de ağzınıza aldığınızda içinin yumuşacık dışının kıtır kıtır oluşuyla sizi sizden alabilecek nitelikte bir tatlı... 
Eşim de ben de tatlıya bayılınca evimize gelince hemen yaptım. İlk denemem olmasına rağmen fazlasıyla başarılı oldum. Bir nevi garantili tarif de diyebiliriz... 

MALZEMELER
3 yumurta
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvı yağ
1 su bardağı irmik 
2 paket kabartma tozu 
Aldığı kadar un (Bunu her yazdığımda içimde tarifi imkansız bir sevinç oluyor :) ben de artık göz ölçüsü ile yapabiliyorum diye :) )
1 kase haşhaş

Şerbeti İçin 
6 su bardağı şeker
5 su bardağı su 

YAPILIŞI
Tatlımızın yapımına geçmeden önce şerbetimizi hazırlıyoruz. Dikkatinizi çekmek istediğim nokta şu ki şerbetimizi kaynatmıyoruz. Derin bir kapta su ve şekeri homojen bir hal alana kadar çırpma teli ile karıştırıyoruz..

Tüm malzemeleri derin bir kapta yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğuruyoruz. Hamurumuzu silindir haline getirip parmak boyutunda parçalar koparıyoruz. Kopardığımız parçaları tezgah üzerinde parmağa benzeyecek şekile getiriyoruz. Bir kaseye döktüğümüz haşhaşa hamurumuzu üzerinde beyaz yer kalmayacak şekilde bulayıp yağlı kağıt serdiğimiz fırın tepsisine diziyoruz. Önceden ısıtılmış ortalama 170-175 derece fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. 

Tatlımızı fırından çıkardıktan 3-5 dakika sonra soğuk şerbetimizi sıcak tatlımızın üzerine döküyoruz... 

Ölçülere sadık kalırsanız garantili bir tarif olduğunu söyleyebilirim. Biz 2 kişi olduğumuz için yarım ölçek yaptım, ortalama 17 tane çıkıyor. 

Afiyet olsun... 

YENİDEN...

Çok uzun bir aradan sonra tekrar merhaba...
Blogumla yaklaşık 3 aydır ilgilenemedim... 
Dersler, memleket ziyareti, hastalık derken bir türlü kendimi toparlayıp da yazamadım malesef... 
Fakat yazmayı özlediğim büyük bir gerçek... 
Bu 3 aylık zaman diliminde sanmayın ki yemek yapmadım :) Yaptım, epey de tarif biriktirdim... 
Allah kısmet ederse hepsini paylaşacağım sizlerle...
Gören de usta aşçı falan sanacak beni :)


Şimdilik böyle bir giriş yapmış olalım ve tariflerimize yavaş yavaş geçelim... 
Görüşmek dileğiyle...

22 Şubat 2012 Çarşamba

Sosisli - Yumurtalı Patates



Kahvaltıda farklı tatlar denemeyi seviyorum. Klasik peynir, zeytin tarzı kahvaltı beni pek sarmıyor. İlla şöyle dişime göre birşey olacak :) Bu da öyle bir anımda doğaçlama bir kahvaltılık olarak masamızda yerini aldı...

MALZEMELER
İstenilen miktarda patates
İstenilen miktarda sosis
Malzemeye göre yumurta
Kaşar peyniri
Sıvıyağ
Baharat

(Epey garip bir malzeme listesi oldu farkındayım ama bu tarifte ölçü vermek garip olurdu, kişi sayısına göre göz kararı yapılabilir)

YAPILIŞI
Patatesleri çok küçük küpler halinde kestikten sonra az miktarda  yağ ile teflon tavada pişirdim. Patatesler pişince yine ufak ufak doğradığım sosisleri ekledim. Sosisler de piştikten sonra ayrı bir kapta kırıp karıştırdığım yumurtaları patateslerin üzerine döküp tuzunu ve karabiberini ekledim. Ocağın altına kapatmaya yakın kaşar peynirini de ekleyip keyif kahvaltımıza yolladım bu güzel tabağı...

Afiyet olsun...

21 Şubat 2012 Salı

Aklından Bir Sayı Tut - John Verdon


Blog yazmaya ilk başladığımda başlı başına bir yemek blogu olmadığı söylemiştim ama şartlar mı öyle gelişti yoksa ben kendimi yemek yapmaya mı adadım bilinmez arka arkaya sıraladım tarifleri...
Küçüklüğümden beri çok severim kitap okumasını. Hele ki sürükleyici bir romansa kafamı kitap bitmeden kaldırmam pek mümkün olmazdı. Annem ne kızardı yarına da okuyacak birşey kalsın diye :)
2002 ya da 2003 yılında İzmir'de şiddetli bir deprem olmuştu o gün de Stephen King'in ''Hayvan Mezarlığı'' adlı kitabını korka korka bir çırpıda bitirmiş kafamda yazdığım senaryolardan ötürü kapımı ilk kez kapatmadan yatmıştım şansıma. Kapım kapalı olsaydı kapımın sıkışma ve açılmama ihtimalı vardı çünkü. Demek ki neymiş kitap okumak her yönden faydalıymış :)

John Verdon'un ilk romanıymış Aklıdan Bir Sayı Tut. Buna rağmen son zamanlarda okuduğum en akıcı, en sürükleyici, konusuyla insanı içine çeken ve bir çırpıda bitirme isteği duyulan bir kitap olmuş bana göre.
Romanın başından sonuna kadar türlü senaryolar kuracak, katili her sayfada buldum sanacak fakat kitabın sonunda büyük bir şok yaşayacaksınız... Neyse daha fazla ayrıntı vermeyim de siz keşfedin en iyisi...

Muzlu-Kivili Yaş Pasta

Çocukluğumda  yaş pasta doğum günlerinin simgesiydi. Evde kimin doğum günüyse o gün mutlaka yaş pasta alınırdı. Yılda 4 kez cepteydi yani :) Ne bileyim olmazsa olmazdı. Babam doğum günümde gizli saklı gider pastayı alır, bir heyecan eve gelir saklayacak yer arardı. Hissederdim o telaşını. Sonra başlardım oda oda pastayı aramaya :) Canım babam benim...

Şimdilerde bir değişiklik yapayım doğum günü falan beklemeden yaş pasta yapayım dedim ve bu şeker pasta çıktı ortaya. Sebeb-i Saadetim pek beğendi... Tadını mı yoksa verdiğim emeğin lezzetini mi bilinmez. Memnuniyeti her halinden belliydi ama :) İyi ki varsın canım benim...

MALZEMELER
1 adet hazır pastaban
1 adet pasta kreması
1 poşet krem şanti
2 adet kivi
2 adet muz
Damla çikolata

YAPILIŞI
Gördüğünüz gibi son derece kolay malzemelerle yapılan pratik bir pasta...
Pastabanı sütle ıslattıktan sonra hazırladığım kremayı bir kat sürdüm. Üzerine dilimlediğim 1 muz ve 1 kiviyi yerleştirdim. Bir kat daha krema, yine meyve dizimi ve yine krema sürüp pastabanın üstünü diğer kek ile kapattım. Krem şantiyle pastamı süsledikten sonra damla çikolatayla görselliğini artırdım. Hepsi bu... Pratik, kolay, lezzetli...

Afiyet olsun...

Bu tarifimi http://guloannemutfakta.blogspot.com/' a gönderiyorum...

18 Şubat 2012 Cumartesi

BADEMLİ KURABİYE ve PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ 72.HAFTA





Bu tarifimi http://guloannemutfakta.blogspot.com/ gönderiyorum
İlk kez porselen demlik etkinliğine katılıyorum, heyecanlıyım :)
Hayırlısı olsun bakalım...

Bu kurabiyenin aslında ceviz vardı fakat ben bademle yaptım. Enfes bir tadı var, ağızda dağılan, mis gibi tereyağ kokusu ve en önemlisi acaba tutar mı demeyeceğimiz bir tarif... Garantili yani :) Nişastalı tadlardan hoşlanıyorsanız seveceğiniz bir tarif... Aslı http://www.uzmantv.com/cevizli-kurabiye-nasil-pisirilir burada...

MALZEMELER
(Bu ölçülerden yaklaşık 30 adet kurabiye yapabilirsiniz)
1 paket mısır nişastası (200 gr)
1,5 su bardağı un
1 su bardağı ince kıyılmış badem
1 yumurta
1 su bardağı toz şeker
4 çorba kaşığı tereyağ (130 gr)
1 paket vanilya 
1 paket kabartma tozu

YAPILIŞI
Badem ve yumurta hariç tüm malzemeler bir kaba alınır ve homojen bir karışım elde edene kadar yoğrulur. Burada dikkat etmemiz gereken nokta unun hepsini bir anda dökmemek... Azar azar ilave ederseniz hamuru toparlamanız daha mümkün olur... Hamur toparlanmaya başlayınca ince çekilmiş bademi ilave edip yoğurma işlemine devam ediyoruz. En son yumurtamızı da ekleyip yoğurma işlemini bitiriyoruz...

Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlıyoruz. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizip önceden ısıtılmış 190 derece fırında 10-15 dakika üzeri beyaz kalacak şekilde pişiriyoruz...

Afiyet olsun...

12 Şubat 2012 Pazar

Tavada Levrek




Buralarda balık bulmakta zorlanıyoruz. Malesef elimizi attığımız her markette karşımıza çıkmıyor. Biz de bulunca anı yaşıyoruz :)

Çok pratik, çok kolay buna rağmen harika bir lezzet...

MALZEMELER
2 adet levrek
Yarım limon suyu
Tuz, karabiber
Zeytinyağı

YAPILIŞI
Levrekleri pişirmeden yarım saat kadar önce limon suyu, tuz ve karabiberle ovuyoruz...
Teflon tavanın tabanını kaplayacak kadar sıvı yağ döküyoruz ve levreklerimizi önlü arkalı 4 dakika kadar pişiriyoruz...

KARTANESİ ÖNERİSİ

Balık Sosu: Yarım limon suyu, 2 diş sarımsak, 1 tatlı kaşığı zeytinyağı, 1 tatlı kaşığı sirke

Pişen balığınızın üzerine bu sosu gezdirirseniz doyum olmaz bir lezzet yakalanamız kaçınılmaz olur...

Afiyet olsun...

9 Şubat 2012 Perşembe

Kıymalı Sac Böreği



Küçüklüğümden beri bayılarak yediğim bir lezzet... Canım annem pek sever hamurla oynamasını... Çocuk oyancağıdır onun için hamur yoğurmak... Herhalde elinden  hamur işi yemeyen yoktur... İşten geldiğimde daha merdivenlerden çıkarken çağırırdı beni kokusu... Yanına koca bir bardak ayran... Of of... Tadına doyum olmazdı... 

Pratik yapmışlığım yoktu hiç evlenmeden önce ama demek ki insan gerçekten görünce bile aşina oluyormuş...
Bizi bu lezzetlerden mahrum bırakmadığın için teşekkür ederim annem... 

MALZEMELER 
(Bu boyutlarda 12 adet için)

Hamuru İçin:
4 su bardağı un 
1 paket kuru maya
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
Ilık su

İç Harcı İçin:
200 gr kıyma
2 adet rendelenmiş veya rondodan çekilmiş patates
1 adet rendelenmiş soğan
Domates rendesi ya da kışlık hazırlanmış domates püresi
Tuz, karabiber

HAZIRLANIŞI
İlk olarak hamurumuzu hazırlıyoruz... Derince bir kabın içine unumuzu koyup ortasını açıyoruz. Açtığımız boşluğa 1 paket kuru mayayı koyup üzerine 1 tatlı kaşığı şekerimizi koyduktan sonra 1 su bardağı kadar ılık suyumuzu havuzumuza döküyoruz. 10 dakika kadar beklersek mayamızın kabardığını görebiliriz. Mayamız kabardığına göre artık tuzumuzu ekleyip azar azar su ilavesi ile hamurumuzu ele yapışmayacak bir kıvam alana kadar yoğuruyoruz. Üstünü nemli bir bezle kapatıp hamur iki katına çıkana kadar bekliyoruz... 

İç harcımız için kıymayı bir kaba alıyoruz, diğer tüm malzemelerle birlikte karıştırıp harcımızı hazır hale getiriyoruz...

Ben hamurumu sabah yoğurdum akşama kadar beklettim, harika kabardı...

Gelelim artık pişirme aşamasına...
Hamurumuzu 12 eşit parçaya ayırıyoruz.. Tezgahımızı bolca unlayıp merdane yardımı ile servis tabağı büyüklüğünde açıyoruz. Uygun kıvama gelince arasına 2 yemek kaşığı dolusu harcımızdan koyup yarım ay şeklinde kapatıyoruz. Teflon tavada önlü arkalı pişiriyoruz. Tavaya çok az tereyağı koyabilirsiniz fakat asıl bir yüzü piştikten sonra diğer tarafını çevirdiğimizde pişen yüzüne tereyağ sürerseniz enfes bir lezzet yakalamış olursunuz. Yanında ayran ile servis yapabilirsiniz.

Not: Patates koymayabilirsiniz. Ben hem bereketlendirdiği hem de ayrı bir lezzet kattığı için tercih ediyorum...




7 Şubat 2012 Salı

Ispanaklı Krep

Havalardan mıdır yoksa benim tembelliğimden mi bilinmez tarif eklemeyi ihmal ettim... 
Blog olayını çözmekte biraz sıkıntı yaşıyorum onun da etkisi var sanırım... 
Bugün biraz tarif ekleyeyim de kendime geleyim değil mi?

Kahvaltı da tuzlu şeyler yemeye bayılıyorum, Sebeb-i Saadetim'se tam tersi tatlı yemeye...
Bir şekilde ortayı bulmaya çalışıyoruz işte :)

200 gr kadar ıspanağım vardı... Ne yapsam diye düşünürken her zaman yaptığım klasik pankek hamuruma bu şahane lezzeti eklemeye karar verdim... İyiki de yapmışım tam ağzıma göre bir lezzet çıktı ortaya... 
İsterseniz kahvaltı sofralarınıza renk getirin,  isterseniz üzerine sarımsaklı yoğurt döküp afiyetle tüketin... Tercih sizin...

MALZEMELER
200 gr ayıklamış, küçük küçük doğranmış ıspanak
1 su bardağı süt
1 su bardağı un 
1 paket kabartma tozu
1 yumurta
1 yemek kaşığı sıvıyağ
Tuz

YAPILIŞI
Tüm malzemeleri bir kapta karıştırın... 
1 çay kaşığı sıvıyağ ile yağladığınız teflon tavanızda önlü arkalı kızarana kadar pişirin...

Afiyet olsun...

2 Şubat 2012 Perşembe

Yalancı İşkembe Çorbası


Bir tutkudur işlembe çorbası...
Seven tam sever, vazgeçemez o muhteşem tattan yemeyense  ağzına sürmek bile istemez...
Biz Sebeb-i Saadetim'le tutkunu olanlardanız...

İşkembe çorbasının aslını bulmak her zaman pek mümkün olmuyor bu yüzden en azından ona yakın bir lezzet yakalayabilmek adına tavukla yalancısını yaptım dün... Ziyadesiyle beğendik... Bundan sonra favori çorbalarımız arasında yerini aldı... 

Tam bir keyif çorbası... Bol sarmısak, bol sirke...

Ben evde olan malzemelerle yaptım ama sanırım tavuğun heryerinden olur...

MALZEMELER
100 gr haşlanmış tavuk eti
Terbiyesi için: 
1 yumurta sarısı
1 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı yoğurt
Yarım limon suyu
Sarmısak
Sirke

YAPILIŞI
Tavuk etlerini bir miktar su ile haşlıyoruz. Tavuklarımız pişince ister küçük parçalara ayırıyoruz istersek tiftiyoruz. Tavuk suyunu bir taşım kaynattıktan sonra küçük küçük kestiğimiz tavuklarımızı ilave ediyoruz.. Ayrı bir kapta yumurta, un, yoğurt ve limonlu terbiyemizi hazırlıyoruz. Kaynamakta olan çorbamıza azar azar ilave ediyoruz. Sarımsak ve sirkeyi ister servis esnasında isterseniz benim gibi tencereye ekleyerek tüketebilirisiniz...
Arzuya göre çorbanızın üzerine sos yapabilirsiniz...

Not: Terbiyenin kesilmemesi için kaynamakta olan tavuk suyundan bir iki kepçe alarak karışımımıza ekliyoruz..

Afiyet olsun...




Kar Tanesi...

02.02.2012 bugün...
Soğuk bir sabaha merhaba dedik...
Dışarda eşsiz bir manzara var. Lapa lapa yağan  kar ağaçların üstünü örtmüş, sokak lambasının altında harika bir görsel şölen sunuyor bana...
Elimde limonlu çayımla hakikaten doyumsuz bir an yaşıyorum...


Sizce de mükemmel değil mi?

Şimdi biraz ders zamanı... Malum sınavlar yaklaşıyor...
Herkese hayırlı günler...

28 Ocak 2012 Cumartesi

Etli Bezelye Yemeği


Her yaptığım yemek ilk olma özelliğini taşısa da bezelye yemeğimin bir özelliği daha var o da konserve olması... Çok pratik buldum kendisini... Bu sene buzluğa birşey atamadığım için böyle idare edeceğiz... Kısmetse önümüzdeki yıl doldururum inşallah dolabımı...

Bezelye yemeğinin içine koyduğum et kurbanda yapılan kavurma eti... Ayrı bir lezzet kattı kavurma kokusu...

MALZEMELER
150 gr kavurma
1 kutu konserve bezelye
1 adet havuç
1 adet patates
1 adet soğan
1 yemek kaşığı salça
2 yemek kaşığı zeytinyağı
İsteğe bağlı sarımsak
Tuz, karabiber

YAPILIŞI
Soğanı yağla beraber pembeleşene kadar kavuruyoruz... Sarımsaklarımızı ilave edip biraz daha çeviriyoruz... Salçamızı ilave ediyoruz...Kavurma etini ekleyip bir süre daha karıştırıyoruz...  Havuç daha geç piştiği için önce onu tenceremize alıyoruz... Havuçlar diriliğini kaybedince küp küp doğranmış patatesimizi, yıkanmış ve süzülmüş bezelyemizi ve baharatları ekleyip yüz yüze gelecek şekilde sıcak suyunu koyuyoruz... Kaynayınca altını kısıyoruz ve ortalama 20 dakika pişiriyoruz...

Afiyet olsun...




Krem Şantili Kurabiye


Az malzeme ile çok lezzetli bir kurabiye... Kurabiye sevmediğim halde benim bile bayıla bayıla yediğim bir tarif...

Biraz fazla oldu sanırım günde 4 taneye kadar çıktım bir daha yapmasam mı :)

MALZEMELER
1 paket toz krem şanti
1 su bardağı sıvı yağ
3 su burdağı un

Arzuya göre vanilya eklenebilir... Hazırda 2 yemek kaşığı kadar ince çekilmiş bademim vardı onu da ekledim...

YAPILIŞI
1 paket toz krem şanti 1 bardak yağ ile çırpılır. Üzerine 3 bardak un, vanilya eklenip yoğurulur. Şekil verilip ortalama 175 derece fırında üzeri beyaz kalacak şekilde pişirilir...

Afiyet olsun...




22 Ocak 2012 Pazar

Pırasalı-Ispanaklı Börek


Sebeb- i Saadet'im pırasa yemeğini sevmiyor... Hal böyle olunca biz de kendisini börek olarak bayıla bayıla tüketiyoruz... Yumuşacık, lezzetli, besleyici ve doyurucu bir börek...

MALZEMELER
4 adet yufka
250 gr pırasa
250 gr ıspanak
150 gr lor peyniri
Tuz, Karabiber, Kırmızı toz biber

Harç İçin
1 şişe maden sodası
1 çay bardağı sıvıyağ (ben zeytinyağ kullandım)
3 yemek kaşığı yoğurt
1 adet yumurta

YAPILIŞI
Pırasa ve ıspanağı ince ince doğruyoruz... Derin bir kabın içine alıp üzerine lor peynirimizi ve baharatlarımızı atıp pırasalar diriliğini kaybedene kadar elimizle karıştırıyoruz... (Pırasaları pişirip yapan arkadaşımız çoktur fakat ben çiğden yapıyorum)

Harcımız için maden sodası, sıvıyağ, yumurta ve yoğurdu homojen bir karışım elde edene kadar çırpıyoruz...

Fırın tepsimizin tabanını sıvıyağ ile yağladıktan sonra ilk yufkamızın kenarları dışarı taşacak şekilde yerleştiriyoruz... Harcımızdan 5 yemek kaşığı kadar döküp iyice yediriyoruz... İkinci yufkamızı kırışık bir şekilde koyup aynı harç işlemini uyguluyoruz... Pırasalı- ıspanaklı harcımızı tepsinin her yerine eşit miktarda yayıyoruz... Üçüncü yufkamızı serip harcımızı ekliyoruz... Son olarak dördüncü yufkamızı ekleyip ilk yufkadan kalan kenarları katlayıp kalan tüm iç harcımızı böreğimize yediriyoruz... Çörek otumuzu serpip fırına veriyoruz... Üstü kızarana kadar pişiriyoruz...

Not: Pişirmeden önce 1 saat kadar bekletirseniz harç böreğinizle bütünleşmiş olur...

Afiyet olsun...